Kimi zaman içinizi rahatlatacak, kimi zaman toplumdaki problemleri ortaya çıkaracak, bazen de korkuların üzerine gidip onu yenebilmenizi sağlayacak yazılar. Kısacası mutluluğu bulabileceğiniz adrestesiniz.
2 Ağustos 2016 Salı
"TÜRK" telekom rögar kapakları
Bu yazım tamamen bir konuyu ön plana çıkarmak amaçlı. Ben bunu gerçekten büyük bir olay olarak gördüğümden, bu konudaki şikayetimi dile getireceğim. Elbette ilgisini çekenler olmuştur ama, ben en azından buradan bu görevimi yerine getirmek istiyorum.
Yolda yürürken, Türk Telekom'un elinin yetiştiği her şehirde genel olarak yerde rögar kapakları bulunuyor ve bu rögar kapakları üzerinde haliyle firmanın ismi bulunuyor. "Türk Telekom" öyle değil mi? Bunda bir yanlışlık yok, teyit edebilmek için google'da aratıp bulabilirsiniz. İsim aynı şekilde yazıyor, dikkat etmeyenler olabilir diye söylüyorum.
Arkadaşlar biz bir Türk bayrağını yerde gördüğümüzde kaldıran insanlarken, acaba bu çok tezat bir durum değil mi? Hani normal bir şey olarak mı karşılanıyor, gerçekten bilemiyorum ama. Bana göre gerçekten çok büyük bir problem, gerek biz insanlar gerek taşıtlar onun üzerinden geçiyor, isteyerek ya da istemeyerek, özellikle büyük bir şehirde kalabalık nüfustan dolayı bu durum çok oluyor istemeyerek üzerine basıyoruz. Zaten taşıtlar malum yolu kullandığından dolayı her türlü üzerinden geçiyor. Ama gerçekten Türk ismi öyle yerlerde duracak ve devamlı üzerinden geçilecek tarzda bir isim mi? Bayrak ne ise Türk ismi de öyle değil mi yani?
Tamam ben Türk Telekom firmasına buradan bir şey söylemek istemiyorum ama, en azından bir şekilde kısaltma bulunabilir ya da firmanın logosunu isim yerine yerleştirebilirler. Önemli olan orada Türk kelimesi yazmasın. Gerçekten bu, bu kadar basit bir durum değil. Hani bugün bize böyle yaparak Türk isminin üzerinden istemeden geçmemizi sağlayanlar, yarın neler yaparlar.
Bu konuda gerekli işi kim yapıyorsa, gerçekten gereğinin yapılmasını çok isterim. Bu konuyu ben daha önceleri de kendim bizzat dile getirdim, ama burada böyle bir imkanım varken de dile getirmek istiyorum, ne kadar yayılırsa o kadar çok kişinin ilgisini çekecektir bu konu. Saygılarımı sunuyorum.
üniversite her şey değil
"kendini ortaya çıkarmak isteyen kişiler, bir topluluğa ihtiyaç duymaz. onlar her yerde kendilerini ele verecektir."
şu sıralar tercihler devam ederken bir şeyler belirtmek istedim aday kitlesine. bazı insanlar maalesef ki üniversitenin her şey olduğu kanısında. üniversite olmazsa olmaz, bir iş sahibi olamam.
liseyi okul birinciliği ile ve şuan anadolu üniversitesinde, tarih bölümünde okuyan normal bir kişi olarak dinleyin yazdıklarımı. ama şunu belirteyim, ben bir üniversite öğrencisi olmasam da yine aynı şeyleri yazacaktım ve her zaman da aynı şeyleri yazacağım.
kendinizden emin olun ki, insan istedikten sonra elinin kolay kolay yetişemeyeceği bir şey yoktur. engel sadece biziz, eğer biz kendimizi zorlarsak, başarıya inanırsak o zaman emin olun üniversite, iş hepsi sırasıyla gelecektir, önemli olan kendimize inanabilmek. adam günde bin soru çözüyor, ama emin ol adamda inanç yok, halen tereddütte. yapma be kardeşim, bak benim toplam çözdüğüm soru sayısı kadar soru çözüyorsun günde, bende o kadar heyecan yok bende o kadar korku yok. ki zaten korku insanı başarısızlığa sürükler benim düşüncelerime göre. bakın arkadaşlar, korku kimi yerde iyidir, ama gerektiğince. eğer korkunuz zirvede olursa emin olun bu başarısızlığın önüne geçecektir.
bir diğer konuya gelelim, çalıştın, çabaladın, ama velev ki olmadı hani, gerçekten çok çalıştıktan sonra ve heyecanını yerinde tutabilen insanda bunun olacağını sanmıyorum fakat velev ki tüm ihtimaller yerinde ama olmadı. dünyanın sonu değil diye bir klişe var ya. emin olun gerçekten öyle, hiçbir şeyin sonu değil bu. sen belki üniversiteye ortamı için gidiyorsun, belki iş sahibi olmak için gidiyorsun falan filan.
ya sen zaten o kadar çalışmışsan, emin ol o ortamda göreceğin kişilerin çoğu senin kapasitende insanlar. hani farklı bir ortam var, güzel, hoş evet. bunları kabul ediyorum. ama çalış seneye tekrar gir, kazan. ya da bir iş sahibi olup da bunları yapabilirsin. git bir iş sahibi ol, hafta sonları hayatının tadını çıkar. bakın ben şuan üniversite okusam da kafamda bu fikir var.
KPSS'den iyi bir puan alıp belki Katip, aslında ilk hedefim Katiplik. Ama eğer olur da, daha yüksek bir yer gelirse o zaman daha da güzel bir mesleğe girip hafta sonlarımı gezilerle değerlendirmek istiyorum. yahu biraz bekarlığın tadını çıkarmak gerek ama değil mi? kültürse kültür, farklı insanlarsa farklı insanlar. tek başına evde oturmak istiyorsan, git tek başına otur. arkadaş edinmek istiyorsan iş yerinden birini bul ayrı eve çık, yahu ihtimaller her zaman çoğu yerde var zaten. bu üniversiteyle olur ya da olmaz. üniversite olmazsa da olmaz diye bir şey yok yani anlatacağım.
hiçbir şey sizin mutluluğunuzdan önemli değil ve mutluluğunuzu da böyle basit şeyler için bozmayın lütfen. bakın size şunu söyleyeyim mi, eğer siz gerçekten emek vererek çalışmış, çabalamış iseniz, zaten önünüzdeki sizi, yani engelinizi yıkmışsınız demektir, başarının %80,90'lık kısmını yakalamışsınız işte. Burada emin olun çoğunuz benden daha başarılı insanlarsınız. ben ilkokul hayatında tembelliğin doruklarına çıkmış bir insanken, lisede okul birincisi oldum. neden mi, çünkü sıkılmıştım. hayatımda bir değişiklik yapmak istedim, o gün bugündür, devamlı bir şeylerden memnun değilsem değişiklikler yaparım. imkanlar dahilinde tabi. ben bile başarmışsam, çoğunuz başarabilir eminim. bana biri ilkokulda deseydi ki, sen üniversiteyi eskişehir/anadolu'da okuyacaksın, emin olun güler geçerdim. ama şimdi neredeyim, tam da orada. ne oldu? çok büyük bir şey mi oldu, hayatım mı değişti? yok be kardeşim.
bak emin olun üniversite, ortam falan bunlar her şey demek değil. sadece bu, kendisini buna çok inandırmış öğrenci kitlesinin söylentisinden başka bir şey değil. hatta emin olun, üniversiteyi okuyan kişiler de 4. sınıfa geldiğinde kafalarında ilk soru şu, nerede çalışacağım, nasıl iş bulacağım. kardeşim 4 yılı düzgün geçirseydin bunlar olmazdı ama değil mi. gelecek korkusu var insanlarda, üniversiteye gidenlerde daha çok emin olun.
yazımın sonlarına doğru şunları belirtmek istiyorum, üniversiteye gitmek için bir amaç belirleyin ve o amaç doğrultusunda çalışın ne olursa olsun. adamın kafasında ortam yapmak var mesela, sırf bu amaç için adam ömründe hiç yapmadığı kadar çalışıyor ve kazanıyor, adamın kafasında tek hedef var başarı. eğer hedefiniz başarı olursa ve gerekli çalışmayı yaparsanız, önünüzde kolay kolay kimse duramaz. siz yeter ki mutlu olun, korkmayın, daha doğrusu korkunuzu da tutarlı bir şekilde yerinde dengeleyin.
tercihleriniz sizi hayatınızın her köşesinde mutlu etsin, eğer şuan ki hayatınızdan memnun değilseniz, ileride bundan çok mutsuz olacaksınız da birkaç değişiklik yapın. hiçbir şey zaman kadar değerli değil ve en önemlisi de elinizde büyük fırsatlar var ise kararınızı kesinlikle ertelemeyin.
1 Ağustos 2016 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)